16 Haziran 2016 Perşembe

Ben,Earl ve Ölen Kız Kitap Yorumu

BEN, EARL VE ÖLEN KIZ ;

ORJİNAL ADI : Me and Earl and Dying Girl
YAZAR ADI : Jesse Andrews 
SAYFA SAYISI :327





Kapağıyla aşk yaşadığım kitap...


 Kitaba pazartesi günü gibi başladım ama sınav haftası olduğu için biraz geç bitti. Bu tür kitapları yabancı bookstagramlarda sık sık görüyordum ve pegasus da çevirince direkt aldım fakat doğrusu kitap hiç beklediğim gibi değildi.


 Komik bir kitap olarak tanımlanınca daha bir hevesli almıştım ama kitapta güldüğüm tek bir kısım bile yoktu. 🙈 Yazarın samimi olmak için oluşturduğu dili de hiç sevemedim, çok itici geldi. 

Belki biraz kötümser bir yorum olabilir ama kitap sırf yazarın "Ben de bir kitap yazdım" demesi için yazılmış gibi bir şeydi doğrusu. Bunu zaten yazar direkt olarak kitapta da belirtiyor tabi ordaki belirtme şekli farklı olsa da ... Yazar sık sık "Ben,Earl ve Ölen Kız"ın mükemmel diyeceği bir kitap olmadığını belirtiyor : "Aslında neden böyle  yazdığımı ben de bilmiyorum , daha uygun bir tafsir bulamadım." tarzında . Ya da  tam olarak kelimesi kelimesine hatırlamasam da "Bu kitabı okuduktan sonra evimi basıp katil olmak isteyebilirsiniz." tarzında cümleler olduğunu hatırlıyorum.Belki de mütevazi bir acemi yazar olduğu için öyle yazmıştır. Kim bilir...

  Yazarın dili, kullanışı daha uygun olsaydı belki kitapla ilgili fikirlerim değişik olabilirdi .


 Ama Earl ve Greg'in film yapmayla ilgileniyor olmaları hoşuma gitti. Bildiğim kadarıyla kitabın bir de filmi var, en kısa zamanda seyretmeyi düşünüyorum. 


Puan: 2/5

Mart Menekşeleri kitap Yorumu

Kitap Adı: MART MENEKŞELERİ
Orjinal Adı: THE VIOLETS OF MARCH 
Yazar: SARAH JIO
Çevirmen: NİHAN GİRAY 
Sayfası:  336
Yayınevi: ARKADYA 
Puan: 5/5

İlk olarak Sarah Jio'dan okuduğum ilk eser. Çok fazla sevilen bir yazar ve ben hiçbir eserini okumadığım için merak ettim, çok bilinen eserlerinden biri olan "Mart Menekşeleri"ni okuyayım dedim.  Ve okumak için  ne kadar geç kaldığımı anladım. Söylenildiği kadar var. Yazarın dili ne güzel öyle ya.  Betimlemelere bayıldım. Resmen kendimi olayın geçtiği adada gibi hissettim. Ya içime işledi adanın güzelliği. Emily'i kıskanmadım değil .
Kurgusu da çok ince detaylarla dolu,  akıcı,  güzel ve değişikti.
Kitap aslında her zaman yalnış olarak görülüp,  kınanan aşkların başımıza geldiğindeki halinin yansımasıydı. Bu yansımanın ana karakterini kitabı okurken Emily'le birlikte buluyorsunuz. Herkesin okuması gereken bir kalem Sarah Jio. Diğer eserlerini de okunacaklar listeme çoktan ekledim. 💕

Her Gün Kitap Yorumu

♥HER GÜN - KİTAP YORUMU ♥ 



 Orjinal Adı : EVER DAY
Yazar : DAVID LEVITHAN
Çevirmen : DERYA İMER AYDINLIK

Sayfa : 336

Puan: 5/5 

Yayınevi: PEGASUS 


Bir haftadır #readingslump taydım. Bu kitap sayesinde çıktım. Bu Kitabın yorumunu buraya da yazmamın sebebi benim için çok özel bir yeri olması. ...Bu kitabı yorumlamaya üç noktayla başlıyorum, öyle de bitireceğim. Çünkü ben şuan ne dersem bir şeyler hep yarım kalacak. Ben böyle bir şey görmedim. Yazar duygularımı ezdi geçti resmen. Kitabı okurken ayrı, kitabı bitirdikten sonra ayrı, aklıma geldikçe tekrar ağlıyorum. Kitabı bitireli üç gece oldu ve her gece ağlattı. 
Kitap elinizde su gibi akan türden. Bir günde okudum. O kadar akıcıydı ki, bir an bitirmek sonu görmek istiyordum. Ben böyle mutlu bir sonla bitecek, hayaller gerçekleşecek sanmıştım ama hiç olmadı böyle. 

Ben güzelce kitabı okurken, kitabın sonunu merak ettim ve bitmesine 
70 sayfa kala, kitabın son üç sayfasını okudum. Okudum ve üzüntüden içim acıdı, gözyaşlarımı tutamadım. Bir çırpıda 70 sayfayı da okudum ve her okuyuşta, her acı çekişte, kitabın sonu akıma gelip ..
Bir hayal bu kadar mı güzel olabilir, 
Bir aşk bu kadar mı gerçek, 
Bu kadar mı imkansız. 
En çok seven taraf vazgeçti ya, o üzdü beni. 
Tüm umut kapılarını, hayalleri açan kişinin hayal kurmayı bırakması gibi bri şeydi. 
Belki tutkulu bir aşk değildi A'nın aşkı. 
Ama en gerçekçi olan, şüphesiz oydu. 
Tüm çıplaklığıyla, tüm ruhuyla aşkın karşısındaydı. 
Son bölümü okurken ki duyguyu hiçbir aşk hikayesine değişmem... İlk olarak yazarımıza böyle güzel bir eser için, çeviriyi yapan Derya İmer Aydınlık'a kitabı çevirdiği halde duyguyu olduğu gibi aktardığı için ve @pegasusyayinlarina bu kadar güzel bir kitabı yayımladıkları, ev sahibi oldukları için çok teşekkür ederim. ❤

Mucize Kitap Yorumu

Herkese merhaba . Biliyorum çok uzun zamandır yorum giremiyorum , o kadar yoğunum ki ...
Elimde 3 tane proje ödevi var . Ve daha sadece bir tanesini yaptım. Ödevler, dersler , çalışmalar derken kitap okumaya bile zamanım kalmıyor neredeyse.
Daha fazla lafı uzatmadan kitap yorumumuza dönelim .


Kitap adı : MUCİZE
Orjinal adı : WONDER
Yazar : R.J PALACIO
Çevirmen : BERNA SİRMAN
Sayfa Sayısı : 336
Yayınevi : PEGASUS

PUAN : 5/5

İlk olarak içinin kapağından daha sevimli olduğunu belirtmek istiyorum .Çok şirin bir kitaptı. Mucize aslında kısmen bir kişisel gelişim kitabıydı. Konusu o kadar akıcı , dili o kadar sade ki iki günde bitti. Her kitleye hitap eden bir kitap.
Konusunu kısaca özetlersem :
Augustus adında yüzünde genetik bir problem olan çocuğun okul hayatına girmesiyle hayatında ve duygularındaki değişimler. Augustus her ne kadar okula ilk geldiğinde arkadaşlarının ona karşı davranışlarına üzülüp  okuldan soğusa da sonra yavaş yavaş samimi ve gerçek arkadaşlıklarla okulun o kadar da kötü bir yer olmadığını anlıyor.
Ayrıca yazarın kitapta diğer birkaç karakterin ağzından yazdığı kısımlar çok hoşuma gitti. Böylelikle olayların Augustus'un gördüğünden daha farklı açılarla da görme şansımız oldu.
Augustus'un bu genetik problemi yaşayarak , onun hayatının anlatılması diğer Augustus'a benzer arkadaşlara da ses olmuş . Tabi bizim için de onlara nasıl davranacağımızı gösteren bir rehber ...

Augustus her ne kadar fiziksel probleminin çok büyük bir sorun olduğunu düşünse de yanılıyor. O tam da annesinin dediği gibi farklı. O bir "MUCİZE".

BAZEN BİRİNİ İNCİTMEK İÇİN İLLE DE ONU İNCİTMEYİ İSTEMEK ZORUNDA DEĞİLSİN.

Trendeki Kız Kitap Yorumu

Herkese tekrardan merhaba . Trendeki Kız'ı geç de olsa, sonunda bitirdim ve şuanda yatağıma uzanmış , yorumu girmekteyim. Şimdiden herkesin iyi ve bol bol kitap okuduğu bir yarıyıl tatili geçirmesini diliyorum .

TRENDEKİ KIZ ;
Çevirmen:Aslıhan Kuzucan
Orjinal AdıThe Girl on the Train  
Evet, ilk olarak dürüst olacağım ve  kitabın bir ilk 100 sayfasını anlamadım. Hatta bölüm başlıklarındaki isimlerin de yazarın hangi karakterin ağzından anlattığını ifade ettiğini sonradan fark ettim.Belki de bu yüzden ilk başları sıkıcı geldi.
Her ne kadar sıkıcı gelse de aldım elime kitabı ve büyük bir hırsla okudum .Okudukça kitapta derinlere daldım ve bugün kitap bitince düşündüğüm tek şey "Bu Kitabın Hayatımda Okuduğum En Güzel Kitaplar" içinde yer almasıydı.

Konu Rachel'ın kocası onu aldattıktan sonra hayatında olanlar ve yaşadığı tuhaf bir olayı anlatıyor.
Şuanda bu kitap yorumunda ne yazarsam gerçekten bir spoi olacak nitelikte çünkü kitabın tamamı birbirine bağlı. Yani kısaca bu kitabın arkasında yazan yazısı kitabı tamamen ifade edecek bir biçimde :
"Rachel her gün trene binip aynı çifti izliyordu.Çiftin başına gelenleri bütün ülke duyduktan sonra, hayatlarına dahil olmaya karar verdi."


Aslında hayatlarına dahil olmayı Rachel karar vermedi, dahil olmak zorundaydı.

Rachel her ne kadar da karışık ve belirsiz , karmaşık  ilişkilere sahip, alkolik birisi olsa da ,kitaptaki en iyi karakter o.
Onu değiştiren şey kocası aslında özünde iyi olabilecek bir kişiliği var , sadece üzüntü ve yalnızlık onu değiştiriyor.

Kitap genel olarak çok özgün bir konu , ayrıca şaşırtıcı. Tam olayla ilgili bir tahminde bulunup "işte bu , kesinlikle bu olacak , katil bu vb" yorumlar yaptığınız zaman kitap 2-3 sayfa sonra size o kadar basit bir kurgu olmadığını kanıtlıyor.

Kitapta sadece beğenmediğim tek bir kısım var , o da : yazarın kişiler arasındaki ilişkiyi çok fazla yayması , herksin sarmal bir döngüyle birbirleriyle ilişkileri var gibi.
Onun dışında kitap güzel.
Bir de böyle şeylere dikkat edenler de vardır diye düşünüyorum ; kitapta yer yer çok sık olmasa da küfür vb şeyler var.

Kitaba puanım : 4.5 /5



Küçük Prens Kitap Yorumu

Herkese selam arkadaşlar . Yeni bir blogla yeniden Blogger'dayım. Bu blogda daha çok kitap yorumlamayı düşünüyorum zamanla ara sıra film yorumu da yapabilirim .Bu blogda iyi bir şekilde  ilerlemeyi düşünerek ilk yorumumu burda paylaşıyorum. :)

Ayrıca hepinizi  instagramdaki bookstagram hesabıma da bekliyorum.
IG : @kitaptaneleri

KÜÇÜK PRENS;

YAZAR :  Antoine de Saint-Exupéry

ÇEVİRMEN : Tomris Uyar

SAYFA SAYISI : 112

Elimdeki kitap bitmeden başladığım bir kitap oldu. Aslında daha sonra başlayacaktım ama kendimi tutamadım. Ama şimdi böyle tatlı bir kitaba nasıl karşı koyayım aldım akşam elime başladım okumaya.
Kitapta beni kendine çeken bir sevimlilik vardı nedense. İsmini duyunca bile bir gülümseme oluştururdu.Bir çocuk kitabı olduğunu biliyordum ama okuduktan sonra sadece bir çocuk kitabı olmadığını anladım. Yazarın bazı cümleleri çok inceydi. Birkaç cümleyi 3-5 kez okudum desem yalan olmaz. Kitaptan sonuç çıkarmak isterseniz bunu bir taneyle sınırlandıramazsınız, birden fazla çıkarabilirsiniz. Yazarın kitaba kendi çizimlerini eklemesi de  gerçekten çok hoştu :)
Sizlere defterime not ettiğim birkaç bölümü aktaracağım :

* Demiştin ki :
"Günde tam kırk dört tane gün batımını gördüğüm gün olmuştur."

Sonra da eklemiştin:
"Biliyor musun, insan üzgün olunca gün batımının tadına daha iyi varıyor."

"Demek sen kırk dört gün batımını izlediğin gün pek üzgündün ?"

Küçük Prens buna karşılık vermedi.


* "Kederliydim ama onlara yorgunum dedim."

Bu içindeki çocuğu her zaman için yaşatan ve yıldızlardaki Küçük Prens'ini arayan yazarımızın eserini okumanızı tavsiye ederim .
"BÜYÜKLER  GERÇEKTEN ÇOK TUHAF OLUYOR." :)